İnsan, ruh ve beden sağlığı ile bütün bir varlıktır. Koronavirüs beden sağlığımızı tehdit eden bir durumdur. Dolayısıyla bedeni tehdit eden bir durumun ruh sağlığımız üzerinde de etkileri vardır. Son zamanlarda duygu durumumuz ve davranışlarımızda meydana gelen değişiklikler, koronavirüsün psikolojimiz üzerinde doğrudan ya da dolaylı olarak etkisi olduğunu göstermektedir.
Peki bu dönemde ruhsal olarak neler yaşıyoruz?
Duygularımızı daha yoğun yaşıyoruz. Kaygı, endişe, korku, hüzün, öfke, çaresizlik, umutsuzluk, mutsuzluk gibi negatif duyguları daha sık ve yoğun bir şekilde yaşar olduk.
Eskiye oranla duygularımızı yönetmekte ve problemlerle baş etmekte güçlük çekmeye başladık.
Olaylara karşı toleransımız ve dayanıklılık seviyemiz azaldı.
Davranışlarımız ve alışkanlıklarımız değişti. Dışarıda daha az vakit geçiriyoruz, doğaya ve sosyal çevremize temasımız azaldı, sevdiklerimizi göremiyoruz, çeşitli aktiviteleri bırakmak zorunda kaldık, ev ve iş hayatı arasındaki dengelerimiz değişti.
Düşüncelerimizin içeriği farklılaştı. Geleceği daha çok düşünür hale geldik.
Belirsizliklere karşı tahammülümüz azaldı. Zihnimiz belirsizlikleri netleştirmeye çalışıyor. Çünkü insan doğası gereği belirsizlikten hoşlanmaz, netlik olmayan yerde endişe vardır. Bu da bizi daha çok düşünmeye itiyor.
Kendimizi kontrol altında ve güvende hissetmeye daha çok ihtiyaç duyuyoruz.
İçinden geçtiğimiz süreç elbette ki hepimiz için endişe uyandırıyor ve kendimizi depresif hissettiriyor. Ancak yaşadığımız duygusal değişikliklerde yalnız olmadığımızı bilmemiz gerekir. Koronavirüs gibi böylesine belirsiz bir durum karşısında endişelenmek ve kaygı hissetmek oldukça doğal, beklenen kaçınılmaz bir duygudur. Çünkü gerçek anlamda bir tehlike ile karşı karşıyayız.
Belki süreç biraz uzadı ancak tarihteki örneklerine ve hayatımızda yaşadığımız olumsuz deneyimlere baktığımızda her kötü giden şeyin günün birinde sona erdiğini görüyoruz. Bu yaşantıların yerini yeni deneyimlere bıraktığını hatırlamamız gerekir. Bu salgının bir ömrü olduğunu bilmek bizim kendimiz daha umutlu hissetmemizi sağlayacak ve endişelerimi hafifletecektir.
Sağlıkla kalın…
Uzm. Klinik Psk. Didem ÜNGÖR DÖRTKOL
@psikologdidemungor
コメント